Kime Göre Normal, Kime Göre Farklı // Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin

Jan 16, 2020 · 35m 25s
Kime Göre Normal, Kime Göre Farklı // Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin
Description

Gün Bilgin, Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı. Aynı zamanda Down Sendromlu bir gencin annesi. Dernek çalışmalarının yanı sıra aktif bir iş insanı. Toplum gönüllüsü ve hak savunucusu. Kısa ve önemli...

show more
Gün Bilgin, Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı. Aynı zamanda Down Sendromlu bir gencin annesi. Dernek çalışmalarının yanı sıra aktif bir iş insanı. Toplum gönüllüsü ve hak savunucusu.
Kısa ve önemli bir bilgi, Down Sendromu herkesi yakalayabilir. 70 bin olduğu tahmin edilen Down Sendromlu nüfusumuz var, her 800 doğumdan birinde hiçbir şey gözetilmeden piyango çıkabiliyor.
Down Sendromu Derneği, başta Down Sendromlu bireyler olmak üzere ailelerinin hayata entegre olabilmesi için çaba gösteriyor. Doğumdan başlayan mücadelede onların destekçisi. Erken yaşta yaşama katılmalarını, büyüdükçe iş yaşamına dahil olmalarını, tıbbın gelişmesiyle yaşlandıkça toplum içinde sağlam durabilmelerini sağlamak üzere çalışmalar yapıyor. Tabii sağlam durabilmek için hayatta, kim ve ne olduğumuzdan bağımsız yetkin olmamız gerekiyor. Dernek, Down Sendromlu bireylerin yetkinlik geliştirmelerini sağlayacak ve geliştirdikleri yetkinlik alanlarında da iyi olmalarını sağlayacak projeler geliştiriyor.

Hemen kısa bir bilgi notu daha paylaşmak isterim. Türkiye’deki engelli bireylerin çalışma oranı düşük, hem de çok düşük. Özellikle zihinsel engellilerin çalışma oranına baktığınız zaman yüzde 1’in altında. Bu ne demek oluyor, doğumda farkıyla dünyaya gelen bir çocuk ömrünün geri kalan kısmını ailesinin desteğiyle geçirmek zorunda. Ölene kadar farklı!

Bilgin, bugün 25 yaşında olan oğlunun doğumuyla başlayan Down Sendromu macerasını güler yüzle, sakin ve tane tane anlattı. Down Sendromu’nun çözümsüzlüklerine değil çözümüne, ayrıştırmasına değil entegrasyonuna, tüketimine değil üretimine vurgu yaptı.

Birlikte olmaktan, bir olmaktan, kucaklayan olmaktan sık söz eden bir millet ve ülkeyiz. Sözel ifadelerimizde kendimizi yere göğe sığdıramıyoruz ama o sözlerimizle eylemlerimiz arasında bütünlük, uyum ve armoni güçlü değil. Bilgin, diyor ki; “…fikirler, erdemler sözde çok güzel oluyor da pratik hayata aktarılma aşamasında bunu rahatça ifade edenlerin adaptasyona ihtiyacı olabiliyor…” Birlikte uyum sağlayabiliriz. Kadın, erkek, yaşlı, genç olduğu gibi farklı genetik yapıya sahip olan herkes. Bunun için bildiğimiz klişelerle, kulaktan dolma bilgilerle ilerlemek yerine gelin gerçeklere hatta şöyle söyleyeyim gelişen tıpla gelişen engelli hayatına yoğunlaşalım. Hepimizin yapabileceği bir şeyler mutlaka çıkacaktır.
Down Sendromu, geçmiş öğretilerimizde olduğu gibi bir drama değil, bu aileler ve Down Sendromlu bireyler dram oyuncuları olmak yerine hayatın sıradan – olağan oyuncuları olmak istiyorlar. Yetkinliklerini geliştirmek, bunu emek piyasasında üretime ve kazanca sokmak istiyorlar. Fırsat verilirse yapabiliyorlar. Erken yaşta Down Sendromu’yla barışan ailelerin çocukları daha kolay entegre oluyor.
Engeller ve engelliler karşısında bizim ne yapmamız gerekiyor diye soracak olursak… Dram yaratmamak başlıcası denebilir. Diğer yandan doğru bildiğimiz yanlışlarla aramıza mesafe koymakta, bilgilerimizi tazelemekte fayda var. Üçüncüsü, emeklerini, duygularını yaşamın içine entegre etmeliyiz. Bazı şeyleri biraz daha az ve veya farklı yapıyor olabilirler ama hangimiz bazı şeyleri daha çok ya da daha farklı yapmıyoruz ki… Kime göre daha az ya da çok. Kime göre normal ve olağan?...
Eşit olma haklarını kullanmak istiyorlar.
show less
Information
Author Yaprak Özer
Website -
Tags

Looks like you don't have any active episode

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Current

Podcast Cover

Looks like you don't have any episodes in your queue

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Next Up

Episode Cover Episode Cover

It's so quiet here...

Time to discover new episodes!

Discover
Your Library
Search