Bu videoda, kötülük problemi üzerine devam eden tartışmalara yer veriliyor. Videoda, kötülüğün dünyada var olmasının nedenleri ve bu kötülüklerin aslında birçok hayrı ve faydayı içinde barındırdığı anlatılıyor. İlk olarak, kötülüğün bizatihi kötülük olsun diye yaratılmadığı, aksine bazı maslahatlar ve faydalar sağlamak için yaratıldığı belirtiliyor. Bediüzzaman Said Nursi'nin bu konudaki görüşüne atıfta bulunarak, küçük bir kötülüğün büyük bir hayrı içinde barındırabileceği ve bu hayrı kaçırmanın daha büyük bir kötülük olacağı ifade ediliyor. İmam Gazali'nin görüşlerine de değiniliyor. Gazali, hiçbir kötülüğün bizatihi kötülük olsun diye yaratılmadığını, bunların neticesinde insanları hayra ulaştıracak sonuçlar doğurduğunu söylüyor. Gazali, bir çocuğun ameliyat edilmesi örneğini vererek, ameliyatın çocuğa kısa süreli acı verse de uzun vadede büyük sağlık sorunlarını engellediğini, bu nedenle aslında iyi bir şey olduğunu anlatıyor. Şeytanın yaratılması konusuna da değiniliyor. Şeytan, genel olarak kötülük sembolü olarak görülse de, onun varlığının insanları sürekli uyanık tutarak, Allah yolunda daha dikkatli ve bilinçli olmaya sevk ettiği belirtiliyor. Bu bağlamda, nefis ve şeytanla mücadelenin insanın olgunlaşmasına ve kemale ermesine vesile olduğu ifade ediliyor. Nefis ve şeytanın olmaması durumunda, insanların nasıl olgunlaşacağı ve mücahede edeceği sorusu üzerinde duruluyor. Bu düşmanlar olmadan insanın sürekli teyakkuzda kalamayacağı ve Allah yolunda sürekli mücadele etmeyeceği belirtiliyor. İslam alimlerinin, dini nefisle mücadele olarak tanımladıkları ifade ediliyor. Nefsin arzularına boyun eğmemek, kişinin faziletli ve erdemli bir insan olmasına yardımcı oluyor. Savaş ve cihat kavramlarına da değiniliyor. Cihadın Kur’ani bir kavram olduğu, savaşın ise cihadın çeşitlerinden sadece biri olduğu ifade ediliyor. Düşman kapıya dayandığında, vatanı, namusu ve özgürlüğü korumak için savaşmanın gerektiği belirtiliyor. Savaşın kötü olduğu kabul edilse de, bu kötülüğün daha büyük kötülükleri önlemek için yapılmasının zorunlu olduğu anlatılıyor. Kangren olan bir uzvun kesilmesi örneği verilerek, bu kötülüğün aslında daha büyük bir kötülüğü önlemek için yapıldığı, aksi takdirde kişinin hayatını kaybedebileceği ifade ediliyor. Aynı şekilde, yaşlılık ve ölüm gibi olguların da mutlak anlamda kötü olmadığı, yaşlılığın ve ölümün insanı Allah’a yaklaştırdığı belirtiliyor. Son olarak, elemlerin ve ağrıların vücudun uyarı mekanizması olduğu ve bu sayede vücuttaki sorunların farkına varıldığı ifade ediliyor. Ağrıların aslında daha büyük sağlık sorunlarından koruyan uyarıcılar olduğu belirtiliyor. Bu tür kötülüklerin hayır ve faydaları içinde barındırdığını görebilmek için olaylara geniş bir perspektiften bakmak gerektiği vurgulanıyor. Peygamber Efendimizin (SAV) de hadislerinde, işlerin sonuçlarına göre değerlendirildiğini ve değer kazandığını belirttiği ifade ediliyor.
show less