Farewell in Istanbul: Friendship, Dreams, and New Beginnings
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
Farewell in Istanbul: Friendship, Dreams, and New Beginnings
This is an automatically generated transcript. Please note that complete accuracy is not guaranteed.
Chapters
Description
Fluent Fiction - Turkish: Farewell in Istanbul: Friendship, Dreams, and New Beginnings Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/farewell-in-istanbul-friendship-dreams-and-new-beginnings/ Story Transcript: Tr: İstanbul'da sıcak bir yaz günüydü....
show moreFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/farewell-in-istanbul-friendship-dreams-and-new-beginnings
Story Transcript:
Tr: İstanbul'da sıcak bir yaz günüydü.
En: It was a hot summer day in Istanbul.
Tr: Boğaz'ın hemen yanında, çiçeklerle süslü küçük bir çay bahçesinde üç arkadaş oturuyordu: Kerem, Elif ve Serkan.
En: Three friends were sitting in a small tea garden adorned with flowers right next to the Bosphorus: Kerem, Elif, and Serkan.
Tr: Bu bahçe, geleneksel Türk dekorlarıyla doluydu ve yerli halkın favori yerlerinden biriydi.
En: This garden was filled with traditional Turkish decor and was a favorite spot for the locals.
Tr: Elif, hülyalı bir şekilde denize bakarken, Serkan düşünceli görünüyordu.
En: Elif was gazing dreamily at the sea, while Serkan looked pensive.
Tr: Kerem ise derin düşünceler içindeydi.
En: Kerem, meanwhile, was deep in thought.
Tr: Kerem, "Arkadaşlar, size bir şey söylemem lazım," dedi.
En: "Friends, I need to tell you something," said Kerem.
Tr: Elif ve Serkan dikkat kesildiler.
En: Elif and Serkan immediately gave him their full attention.
Tr: "Yurt dışına taşınmayı düşünüyorum. Yeni bir iş fırsatı var. Kabul etmeyi planlıyorum."
En: "I'm thinking about moving abroad. There's a new job opportunity. I plan to accept it."
Tr: Elif’in yüzü anında asıldı.
En: Elif's face instantly fell.
Tr: "Bu ani oldu. Neden?" diye sordu. Gözleri Kerem’e anlayışla, ama aynı zamanda kırgın bir şekilde bakıyordu.
En: "This is sudden. Why?" she asked, looking at Kerem with understanding but also hurt eyes.
Tr: Kerem derin bir nefes aldı.
En: Kerem took a deep breath.
Tr: "Daha iyi bir gelecek için. Kariyerim için bu büyük bir adım," dedi.
En: "For a better future. This is a big step for my career," he said.
Tr: Ama Serkan inanmamış gibiydi.
En: But Serkan seemed unconvinced.
Tr: Şüphe dolu bir sesle, "Peki ya burada ne olacak? Burası senin evin. Başaramazsan ne olacak?" diye sordu.
En: With a tone filled with doubt, he asked, "What about here? This is your home. What if you don't succeed?"
Tr: Kerem, Serkan’ın gözlerinin içine bakarak, "Evet, zor olacak. Ama denemek zorundayım. Bu fırsat bir daha gelmeyebilir," dedi.
En: Looking directly into Serkan's eyes, Kerem said, "Yes, it will be hard. But I have to try. This opportunity might not come again."
Tr: Elif, gözyaşlarını saklamaya çalışarak, "Senin için mutluyum, ama seni çok özleyeceğim," dedi. Elif’in sesi titriyordu.
En: Trying to hide her tears, Elif said, "I'm happy for you, but I'll miss you so much," her voice trembling.
Tr: "Sen benim en yakın arkadaşımsın. Sensiz ne yapacağım?"
En: "You are my closest friend. What will I do without you?"
Tr: Kerem, Elif’in elini tuttu.
En: Kerem held Elif's hand.
Tr: "Bunu yapmak zorundayım, Elif. Siz de benim için çok değerlisiniz. Ama kendi hayallerimin peşinden gitmeliyim," dedi.
En: "I have to do this, Elif. You are both very important to me. But I need to chase my own dreams," he said.
Tr: Serkan da durumu kabullenmeye başladı.
En: Serkan also began to accept the situation.
Tr: "Eğer bu senin için doğruysa, biz burada olacağız. Seni destekliyoruz," dedi.
En: "If this is right for you, we'll be here. We support you," he said.
Tr: Çay bahçesinde hava ağırlaşmıştı, ama tüm duygular açıkça dile getirilmişti.
En: The atmosphere in the tea garden grew heavy, but all feelings were openly expressed.
Tr: Kerem, hem Elif’in hem de Serkan’ın gözlerine bakarak, "Sizi asla unutmayacağım. Ama gitmeliyim. Geleceğim burada değil, orada," dedi.
En: Looking into the eyes of both Elif and Serkan, Kerem said, "I will never forget you. But I have to go. My future is not here; it's there."
Tr: Sonunda, üçü de birbirine sarıldı.
En: In the end, the three hugged each other.
Tr: Elif ve Serkan, Kerem’e doğru yolda olduğunu hissettirdi.
En: Elif and Serkan reassured Kerem that he was on the right path.
Tr: Arkadaşlıkları güçlüydü ve mesafe bunu değiştirmeyecekti.
En: Their friendship was strong, and distance wouldn't change that.
Tr: Kerem, hayatındaki en önemli kararı verdikten sonra, geleceğe güvenle bakabiliyordu.
En: After making the most important decision of his life, Kerem could look to the future with confidence.
Tr: Hayallerinin peşinden gitmek istiyordu, ama bu arada arkadaşlarının değerini de bilerek ayrılıyordu.
En: He wanted to pursue his dreams, but he left knowing the value of his friends.
Tr: Ve böylece, çiçeklerle süslü o güzel çay bahçesinde, dostluk ve geleceğe dair umutlar yeşermeye devam etti.
En: And so, in that beautiful tea garden adorned with flowers, friendship and hopes for the future continued to blossom.
Vocabulary Words:
- adorned: süslü
- gazing: bakarken
- dreamily: hülyalı bir şekilde
- pensive: düşünceli
- immediately: dikkat kesildiler
- opportunity: fırsat
- instantly: anında
- understanding: anlayışla
- hurt: kırgın
- convince: inanmak
- doubt: şüphe
- breath: nefes
- future: gelecek
- career: kariyer
- pursue: peşinden gitmek
- value: değer
- chase: koşmak
- trembling: titriyordu
- begrudge: gücenmek
- blossom: yeşermek
- decor: dekor
- breathe: nefes almak
- accept: kabul etmek
- attention: dikkat
- locale: mekan
- plan: planlamak
- step: adım
- important: önemli
- dream: hayal
- support: destek
Information
Author | FluentFiction.org |
Organization | Kameron Kilchrist |
Website | www.fluentfiction.org |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company