Transcribed

From Ground to Sky: Dreams Soar at Cappadocia’s Balloon Fest

Jul 7, 2024 · 14m 44s
From Ground to Sky: Dreams Soar at Cappadocia’s Balloon Fest
Chapters

01 · Main Story

1m 42s

02 · Vocabulary Words

10m 59s

Description

Fluent Fiction - Turkish: From Ground to Sky: Dreams Soar at Cappadocia’s Balloon Fest Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/from-ground-to-sky-dreams-soar-at-cappadocias-balloon-fest/ Story Transcript: Tr: Gökyüzü, renkli balonlarla...

show more
Fluent Fiction - Turkish: From Ground to Sky: Dreams Soar at Cappadocia’s Balloon Fest
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/from-ground-to-sky-dreams-soar-at-cappadocias-balloon-fest

Story Transcript:

Tr: Gökyüzü, renkli balonlarla doluydu.
En: The sky was filled with colorful balloons.

Tr: Yazın sıcak bir sabahıydı ve Kapadokya'da balon festivali başlamıştı.
En: It was a warm summer morning, and the balloon festival in Cappadocia had just begun.

Tr: Herkes heyecanlıydı.
En: Everyone was excited.

Tr: Emirhan, kendini kalabalığın arasında buldu.
En: Emirhan found himself in the midst of the crowd.

Tr: Genç bir mimardı, ama kalbinde balon tasarlamak vardı.
En: He was a young architect, but in his heart, he wanted to design balloons.

Tr: Bugün yeni insanlarla tanışmak ve hayallerine bir adım daha yaklaşmak istiyordu.
En: Today, he wished to meet new people and take one more step toward his dreams.

Tr: Nazlı ise fotoğraf makinesiyle oradaydı.
En: Nazlı was there with her camera.

Tr: Magazin için festivalin fotoğraflarını çekecekti.
En: She was going to take photos of the festival for a magazine.

Tr: Ancak kalabalık çok hareketliydi.
En: However, the crowd was very lively.

Tr: Mükemmel fotoğrafı çekmek zordu.
En: It was difficult to take the perfect photo.

Tr: Bir ağacın gölgesine saklandı ve etrafı inceledi.
En: She hid in the shade of a tree and observed her surroundings.

Tr: O an Emirhan’ı gördü.
En: At that moment, she saw Emirhan.

Tr: Aralarında geçen kısa bir konuşmadan sonra Emirhan, Nazlı'ya yardımcı olabileceğini düşündü.
En: After a brief conversation between them, Emirhan thought he could help Nazlı.

Tr: Balonların tasarımlarını anlatırken, Nazlı'nın da özel açılar yakalayabileceğine inandı.
En: As he explained the designs of the balloons, he believed that Nazlı could capture some special angles.

Tr: Selim ise festivalde uçuş yapacak olan balon pilotuydu.
En: Selim, on the other hand, was the balloon pilot who would be flying at the festival.

Tr: Eski yardımcı pilotunu kaybetmişti ve uçmanın tadını unutmuş gibiydi.
En: He had lost his former co-pilot and seemed to have forgotten the joy of flying.

Tr: Emirhan, tasarımlarını göstermek için Selim'e yaklaştı.
En: Emirhan approached Selim to show him his designs.

Tr: Selim önce çekindi, ama genç mimarın heyecanını gördü ve ona bir şans verdi.
En: At first, Selim hesitated but saw the young architect's excitement and decided to give him a chance.

Tr: Emirhan, Nazlı ve Selim birlikte balona bindiler.
En: Emirhan, Nazlı, and Selim boarded the balloon together.

Tr: Yukarıya çıkarken herkes neşeliydi.
En: As they ascended, everyone was joyful.

Tr: Ancak birden gökyüzü karardı, rüzgar şiddetlendi ve fırtına yaklaşıyordu.
En: But suddenly, the sky darkened, the wind intensified, and a storm was approaching.

Tr: Selim panikledi.
En: Selim panicked.

Tr: Eskiden yaşadığı kötü anılar gözlerinin önüne geldi.
En: Bad memories from the past flashed before his eyes.

Tr: Ama Emirhan ve Nazlı sakin kalmasını sağladı.
En: But Emirhan and Nazlı managed to keep him calm.

Tr: Birlikte çalışarak balonu güvenli bir yere indirdiler.
En: Working together, they landed the balloon safely.

Tr: Fırtına geçtiğinde, yere inmişlerdi.
En: When the storm passed, they had landed.

Tr: Emirhan, balon tasarımında ne kadar iyi olduğunu fark etti ve özgüveni arttı.
En: Emirhan realized how good he was at balloon design, which boosted his confidence.

Tr: Bu ona bir iş teklifi getirdi.
En: This led to a job offer for him.

Tr: Nazlı'nın çektiği fotoğraflar ise büyük ilgi gördü ve kariyerinde ilerlemesini sağladı.
En: The photos Nazlı took drew great interest and helped advance her career.

Tr: Selim, uçmanın tekrar keyfini keşfetti ve geçmişiyle barıştı.
En: Selim rediscovered the joy of flying and made peace with his past.

Tr: Üçü de kendi hedeflerine ulaşmıştı ve Kapadokya, onlara unutulmaz anılar bıraktı.
En: All three had achieved their goals, and Cappadocia left them with unforgettable memories.

Tr: Festival sona ererken, gökyüzündeki balonlardan gelen şarkılar ve gülüşmeler huzur veriyordu.
En: As the festival ended, the songs and laughter coming from the balloons in the sky brought peace.

Tr: Kapadokya'nın büyülü dünyası, hayallerin gerçekleştiği bir yerdi artık.
En: The magical world of Cappadocia had become a place where dreams came true.


Vocabulary Words:
  • midst: arasında
  • architect: mimar
  • design: tasarlamak
  • surroundings: etrafı
  • capture: yakalamak
  • former: eski
  • co-pilot: yardımcı pilot
  • excitement: heyecan
  • hesitated: çekindi
  • ascended: yukarıya çıkmak
  • intensified: şiddetlendi
  • storm: fırtına
  • panicked: panikledi
  • memories: anılar
  • confidence: özgüven
  • offer: teklif
  • advance: ilerlemek
  • goal: hedef
  • memories: anılar
  • unforgettable: unutulmaz
  • magazine: magazin
  • special: özel
  • angles: açılar
  • observed: inceledi
  • joyful: neşeli
  • karardı: darkened
  • şiddetlendi: intensified
  • yaşananlar: experienced
  • çekindi: hesitated
  • unutulmaz: unforgettable
show less
Information
Author FluentFiction.org
Organization Kameron Kilchrist
Website www.fluentfiction.org
Tags

Looks like you don't have any active episode

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Current

Podcast Cover

Looks like you don't have any episodes in your queue

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Next Up

Episode Cover Episode Cover

It's so quiet here...

Time to discover new episodes!

Discover
Your Library
Search